Rus ve Ukrayna arasında devam savaş ilk gününden bu yana aralıksız devam ediyor. Güçlü Ukrayna savunmasına rağmen ilerlemesini sürdüren ve hedefinin Donbas olduğunu duyuran Rus ordusu yaz başından itibaren savunma pozisyonundaydı. Aylarca süren mücadelenin ardından Rus ordusu, işlerin hiç de istediği gitmediğini anladı.
İşgale karşı direnen Ukrayna ordusu, ülkenin doğusunda gerçekleştirdiği karşı taarruzda 3 bin kilometrekareden fazla alanı Rusya’dan geri aldı. Ukrayna’nın bu beklenmeyen karşı taarruzu Kremlin yönetimini açmazın içine sürüklerken, Batı ise sahadaki kazanımların devam etmesi konusunda kesenin ağzını sonuna kadar açtı.
Öyle ki, bu ilerleme Rus ordusunun Kiev güçleri karşısındaki ilk büyük bozgunu anlamına geliyor.
UKRAYNA ORDUSU TAARRUZDA 4 BİNE YAKIN ASKER KAYBETTİ İDDİASI
Bu ilerleme, doğrulanması halinde, Kiev güçlerinin Rusya karşısında daha önce açıkladığı kazanımlarını birkaç gün içinde üç katına çıkardığı anlamına geliyor. Yenilgiyi saklayamayan Rusya ise Ukrayna ordusunun yıldırım harekâtı sonrasında, Harkov’un kuzey bölgesinin neredeyse tamamını kaybettiğini kabul ettiğini duyurdu.
Buna karşın bu harekâtla birlikte Rusya, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin de büyük kayıplar verdiğini öne sürüyor.
Rusya Savunma Bakanlığı’na göre Ukrayna ordusuna ait 26 tank, 23 piyade savaş aracı, 9 zırhlı araç imha edildi, 2 ‘Su-25’ tipi savaş uçağı düşürüldü ve 4 bine yakın Ukrayna askeri hayatını kaybetti.
Peki ama bu gerçek bir zafer mi? Büyük kayıplar veren Ukrayna nasıl geri döndü, bu savaşı gerçekten kazanabilir mi? En önemlisi de Rusya bu noktadan sonra nasıl bir adım izleyecek?
Fotoğraflar: AP
‘WASHINGTON’IN İÇ SİYASETTE ELİ RAHATLADI’
The New York Times muhabirleri Andrew E. Kramer ve Andrew Higgins, Ukrayna’nın zaferle sonuçlanan karşı saldırısının yanı sıra ikinci taarruzun çok daha yavaş ilerleme kaydettiği bilgisini verdi. Bununla birlikte Rus ordusunun Karadeniz liman kenti Kherson’un ilerisinde kurduğu güçlü savunma mevzilerinin gerisine konuşlandığı gelen bilgiler arasında.
Şurası bir gerçek ki, son zaferden sonra Ukrayna güçleri önemli moral üstünlüğü sağlamış oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin ekonomi danışmanı Alexander Rodnyansky, “Bence Avrupa da zaferin kazanılabileceğini gördü ve bu onların bize olan desteğini arttıracak” ifadesini kullandı.
Eski üst düzey Amerikalı yetkilisi Charles A. Kupchan ise bu başarıyla birlikte muhtemel olarak yakın zamanda silah tedariğinin artacağını, kazanımların ise Batı desteğini güçlendireceğini söyledi. Kupchan, “Savaş alanındaki bu kazanımların sonucunun nereye ulaşacağı hala belirsizliğini korusa da, Avrupa’nın kararlılığını güçlendirecek. Washington’un ise Ukrayna’yı destekleme konusundaki kararlılığı iç siyasette daha rahat savunulabilecek” dedi.
1) UKRAYNA HARKOV’DA GERÇEK BİR ZAFER Mİ KAZANDI?
Geçtiğimiz hafta sonu başlayan sürpriz saldırı sonrasında Ukrayna ordusu Harkov’un kuzey bölgesinin neredeyse tamamını ele geçirdi. Herkesi şaşkına çeviren karşı taarruz karşısında tam anlamıyla bozguna uğrayan Rusya’nın taktik bir geri çekilişte bulunduğu özellikle Rus kamuoyu tarafından ileri sürülen bir argümandı.
Rusya Savunma Bakanlığı ise Rus birliklerinin Balakliya, Kupyansk ve İzyum’dan utanç içinde kaçtıkları şeklindeki söylentileri yalanladı ve “Bu bir kaçış değil, önceden planlanmış bir yeniden toparlanma manevrası” açıklamasını yaptı.
Savaşın başından bu yana yazdığımız değerlendirmelerde, Ukrayna ordusunun “sürpriz unsurunu” iyi kullandığını, Rus ordusunun cephe gerisine saldırılarda bulunarak tedarik ve ikmal yollarına başarılı saldırılar düzenlediğini belirtiyorduk. Hafta sonu başlayan taarruz da aynı şekilde “sürpriz saldırı” şeklinde gerçekleşti.
HAREKÂTTA 6 BİN KİLOMETREKARELİK ALAN GERİ ALINDI
Hızlı manevralarla Rus ordusunu “gafil avlayan” Ukrayna ordusu takviye yollarını, cephaneliklerini ve kumanda merkezlerini yerle bir etti. NATO’nun ciddi askeri yardımlarının ve son teknoloji savaş aygıtlarının kullanıldığı taarruzda uzun menzilli roketatar sistemleri harekatın kaderini değiştirdi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valerii Zaluzhnyy, geri alınan bölgenin büyüklüğünün 6 bin kilometrekareye ulaştığını söyledi.
Ukrayna birliklerinin bu harekatla iki temel hedefi bulunuyordu. İlki, Donbas bölgesindeki stratejik Rus tedarik ve lojistik hatlarını oluşturan İzyum, Balakliya ve Kupiansk şehirlerinin kontrolünü ele geçirmek. İkincisi ise, Herson kentinin geri alınmasıyla Kırım yolunun da açılmasını sağlamak.
Ukrayna ordusunun hızlı manevraları ve ani saldırıları nedeniyle bozguna uğrayan Rus ordusu geri çekilirken, Kiev güçleri hiç şüphesiz gerçek bir zafere imza attı.
Bugüne kadar bölgede kazanım elde eden Rus güçleri ilk kez ciddi oranda toprak kaybetmeye başladı. Rus ordusunun yaklaşık altı ayda aldığı mesafeyi birkaç günde kat eden Ukrayna ordusu büyük bir moral üstünlük yakaladı.
2) UKRAYNA ORDUSU SAVAŞI GERÇEKTEN KAZANABİLİR Mİ?
Ukrayna ordusunun sürpriz ilerlemesi birçok şeyi değiştirdi. Kış ayının yaklaşmasıyla doğacak enerji krizinin sonuçlarını düşünen Avrupa da Ukrayna ordusunun beklenmeyen harekâtına hazırlıksız yakalandı.
Savaşın Ukrayna ordusu tarafından kazanılabileceği ihtimalini akıllarına getirmeyen Avrupalı parlamenterler, son yaşanan gelişmeler ışığında bu ihtimalin gerçek olabileceğini yüksek sesle dile getiriyor.
Son yaşanan gelişmelerin etkilerini değerlendiren uzmanlar, Putin gibi her zaman kazanmasını bilen bir liderin Ukrayna savaşında zorlandığını ve kaybetme ihtimaliyle ilk kez karşı karşıya kaldığını ifade ediyor. Öyle ki, Rus kamuoyunda dahi Ukrayna’yı işgal etme kararının büyük bir hesap hatası olduğu görüşü yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Rus istihbaratının bölgedeki zayıflığı, Ukrayna istihbaratının ise güçlü varlığı Ukrayna ordusunun askeri hedeflere yönelik “taktik istihbarat” sağlamasını kolaylaştırıyor. Öyle ki, Ukraynalı bir yetkili tarafından yapılan şu değerlendirme oldukça dikkat çekici:
“Ruslar burada kör; bir ise her şeyi görebiliyoruz!”
Ukrayna ordusunun Rus radarları üzerinde büyük zarar vermesinden bu yana, Rus uçakları ve insansız hava araçları adeta kör gibi uçuyor. Almanya tarafından verilen Gephard uçaksavar sistemleri ise Rusya’nın hava üstünlüğünü ve dolayısıyla istihbarı faaliyetlerini sekteğe uğratıyor. Buna karşın, son teknolojik sistemlerle donatılan Ukrayna istihbaratı ise “Sinyal istihbaratı, Elektronik istihbarat, Görüntü istihbaratı ve Açık kaynak istihbaratı”nı kolaylıkla toparlayabiliyor.
Sayısal üstünlüğü ve savaş endüstrisinin büyüklüğü ile bölgede tutunan Rusya, Ukrayna ordusunun bu yetenekleri nedeniyle bölgede büyük kayıplar yaşayabilir. Eğer bu şartlar değişmezse de Ukrayna savaşta kazanan taraf haline gelebilecek.
İngiliz düşünce kuruluşu Royal United Services Institute (Rusi) uzmanlarından Justin Bronk ise son yaşananları şu şekilde değerlendirdi:
“Doğru şekilde desteklenirse Ukrayna’nın kazanabileceğini görmüş olduk. Rusya’nın yaşadığı çıkmazı uzattığı ve bu büyük güce darbe indirebildiğine göre artık, ‘Ukrayna’ya destek sağlamaya gerek yok, bu desteğe değmedi; başaramıyorlar’ argümanı artık çökmüş oldu. Zafer artık görünür bir hâl aldı ve zafere inanların sayısı artıyor.”
Ukrayna’nın ABD büyükelçisi Oksana Markarova’nın “Bu karşı saldırı kazanabileceğimizi gösteriyor” çıkışı ise dikkat çekiciydi.
Ukrayna Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Oleksandr Syrskyi
3) KARŞI TAARRUZUN ARKASINDA HANGİ GENERAL VAR?
Peki, herkesi şaşkına çeviren ve zafere dönüşen bu harekâtın arkasında gerçekte kim var? Çoğu kişi Oleksandr Syrskyi adını duymamış olabilir. Ukrayna Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Syrskyi, 21. yüzyılın en başarılı generalleri arasında gösteriliyor.
Hafta sonu gerçekleştirilen sürpriz Ukrayna karşı taarruzu da onun plânı. 57 yaşındaki Korgeneral, daha önce de Rusya’yı Kiev kapılarının önünde durduran harekâtı bilfiil yönetmişti.
Harekatın taktik altyapısını hazırlayan Syrskyi; Kupiansk ve Izium’daki Rus hatlarının zayıf şekilde tutulduğunu tespit etti. İyi planlanmış bir yıldırım harekâtla düşmanın en zayıf bölgesine ağır bir darbe indiren Syrskyi, harekâtın başından sonuna kadar mükemmel şekilde yürütülmesini sağladı.
4) ZELENSKY’NİN YENİ PLANI NE?
Son zaferin ardından Vladimir Zelenski, bir grup Ukraynalı yetkiliyle savaşın kazanılması ve Rusya’nın geri püskürtülmesi durumunda, Rusya’nın Ukrayna’ya bir daha saldırmasını engellemenin yollarını arıyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, salı günü yaptığı basın toplantısında, Ukrayna’nın gelecekteki herhangi bir saldırıya uğramaması ve egemenliğine tecavüz edilmemesi için Ukrayna’nın güvenliğini garanti altına almak isteyen ülkelerle savunma paktı kurmak istediklerini açıkladı.
Ukrayna yetkilileri yani hazırlanan plan çerçevesinde, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı desteklemek isteyen ülkelerle masaya oturmayı, kurulacak ortak koalisyonla askeri caydırıcılığı güvence altına almak istediklerini açıkladı. Buna göre herhangi bir saldırı durumunda, savunma paktının üyeleri, Ukrayna’nın yardımına geleceğine dair yasal ve bağlayıcı garanti verecek.
Plân sadece askeri destekle de sınırlı kalmayacak; taahhütte bulunan ülkeler, Ukrayna’nın savunma sanayinin geliştirilmesi için yatırımlarda bulunacak. Uçaksavar ve füzesavar savunma teçhizatları, silah sevkiyatı ve istihbarat desteği de anlaşmanın içinde yer alacak.
Fakat, NATO ülkelerinin, kendilerini geniş bir çatışmaya sürükleyebilecek böylesi bir anlaşmaya “yasal” destek verip vermeyeceği netlik kazanmış değil. Bununla birlikte, hiçbir anlaşmanın son noktada Rusya’yı caydırmayacağı son savaşta ortaya çıkmıştı. Zelenski ise askeri bir başarının ardından gelecek böylesi bir anlaşmanın Putin’i sonsuza kadar dışarıda tutmak için yeteceğine inanıyor.
Korgeneral Oleksandr Syrskyi ve Vladimir Zelenski harekatın ardından bir arada…
5) ZAFER SONRASI SİLAH YARDIMLARI ARTACAK MI?
Beklenmeyen karşı taarruz hiç kuşkusuz Ukrayna ordusuna dair şüpheleri azalttı. Savaşın kazanılabileceğini düşünen batılı yetkililer yeni yardım paketlerini parlamentolarından geçirmeye hazırlanıyor.
Ukrayna ordusunun kazanımının ardından açıklamalarda bulunan Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bunun bir “umut anı” olduğunu söyledi. Almanya’nın Ukrayna’ya dönük askeri yardımlarına hız vereceklerini ifade eden Baerbock, Leopard tanklarının da dahil olduğu ağır silahlardan oluşan askeri yardım için görüşmelerde bulunduklarını belirtti.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby ise gazetecilere verdiği demeçte, Biden yönetiminin Kiev güçlerinin Rusya’ya karşı önemli bir zafer kazandığını, ABD’nin Ukrayna’ya yeni bir askeri yardıma hazırladığını söyledi.
Kirby, “Önümüzdeki günlerde duyuracağımız ek silah sevkiyatı Ukrayna’nın Ruslara karşı saldırılarını sürdürmesine yardımcı olacak” ifadesini kullandı. Ukrayna’nın güneyde yavaş ilerlediğine vurgu yapan Kirby şunları ekledi:
“Başkan Zelenski askerî açıdan bir dönüm noktasında. Açıkçası, Donbas’ta kazanılan zafer moralleri yükseltti ve Ukrayna ordusunun savaşı kazanabileceğine dair duyguların artmasına yol açtı.”
Had a phone conversation with IMF Managing Director @KGeorgieva. Thanked for the allocation of $1.4 billion of additional support. Discussed future cooperation to increase Ukraine's financial stability.
— Володимир Зеленський (@ZelenskyyUa) September 13, 2022
Askeri yardımlarla birlikte, Ukrayna’ya yönelik finansal destek de hızla artıyor. Zelenski Twitter’da yaptığı açıklamada, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 1,4 milyar dolarlık ek fon sağlayacağını duyurdu.
6) PUTİN NE YAPACAK?
Rusya yanlısı sosyal medya kanallarında dahi “yenilgi”nin yarattığı öfke nedeniyle Rus ordusuna yönelik suçlamalar yüksek sesle dillendirmeye başlandı. Bloomberg’in haberine göre önceki gün Rusya’da St. Petersburg ve Moskova kentlerindeki 50’ye yakın belediye meclisi üyesi Putin’in istifaya çağıran bir açık mektup yayımladı.
Mektupta, Putin’in “Rusya’nın ve vatandaşlarının geleceğine zarar verdiği” ifade edildi. Mektuba imza verenlerinin sayısının arttığı ortaya çıktı. Bununla birlikte son anketlerde, Rus halkının savaşa desteğinin ise yüzde 81’den yüzde 76’ya düştüğü görülüyor.
Savaşın başından bu yana Rusya’nın önemli toprak kazanımının ardından başlayacak siyasal sürecin, Kiev yönetimini köşeye sıkıştıracağını ve bir süre sonra Kiev hükümetinin devrileceğini düşünülüyordu. Aylar süren direnişin ardından gelen “sürpriz taarruz” bu planın gerçekleşme ihtimalini rafa kaldırdı.
Bu durumun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için siyasi sonuçları olması ihtimal dahilinde. Halkın ve seçkinlerin gözündeki Putin yenilmezliği ve Rusya’nın övündüğü “güçlü ordu” algısı da zarar görmüş durumda.
Gözden Kaçmasın
ÇİN FAKTÖRÜ KRİTİK!
Ukrayna savaşı jeopolitik dengeler çerçevesinde değerlendirildiğinde de sadece Rusya’yı değil, Çin’i de yakından ilgilendiriyor. Savaşın başlangıcı itibariyle Rusya ile gerek finansal, gerekse askeri pek çok anlaşma yapan Çin için Rusya, olası bir Hint-Pasifik geriliminde güvenilecek müttefik konumundaydı.
Fakat ortaya çıkan tabloda, yıpratılmış bir Rusya’nın bu denklemde ağırlığının ne olacağı merak konusu. ABD Dış İlişkiler Konseyi başkanı Richard Haass’ın belirttiği gibi:
“Çin’in amacı batıyı bölmekti, ancak Rusya ile ittifakı bunun tam tersinin yaşanmasına neden oldu.”
Dolayısıyla Çin, Rusya’nın Doğu Ukrayna’da başarılı olmasına çok ihtiyacı var. Özellikle prestij açısından Ukrayna’da yaşanacak büyük bir yenilginin Çin cephesinde de ciddi etkileri olabilir.
Gözden Kaçmasın
‘PUTİN BATI’NIN YOZLAŞMIŞ OLDUĞUNU VE ZAYIF OLDUĞUNU BİLİYOR’
Sürpriz yenilgiye rağmen Putin’in Avrupa’ya uyguladığı enerji ambargosunun kış ayının gelmesiyle Avrupa’daki dengeleri ciddi anlamda sarsması bekleniyor. İtalyan Uluslararası İlişkiler Enstitüsü müdürü Nathalie Tocci tarafından Avrupa’nın Putin karşısında çaresiz olduğu ifade edildi.
Tocci ,“Putin, Batı Avrupa’nın iktisadi olarak gelişmiş, ancak ahlaki olarak yozlaşmış olduğunu biliyor. Liberal demokrasilerin zorluklar karşısında yetersiz ve zayıf olduğunun da farkında. Putin, Avrupa’nın gelişmiş ekonomisinin kendisine rest çekerek uçurumdan aşağı atlamayacağını da çok iyi biliyor” diye konuştu.
Bu görüşe en yakın ve çarpıcı örnek, 3 Eylül’de Prag’ın Wenceslas Meydanı’na toplanan 70 bin kişiden geldi. Enerji krizinin fiyatlara yansımasını protesto eden on binlerce kişi, Rusya ile olan sorunun çözülmesini istedi. Gösterilerin ortak sloganı ise, “Bu bizim savaşımız değil!” sloganıydı.
Dolayısıyla, Putin sahada kaybettiği noktaları geri alacak karşı bir saldırıya geçebilir ve bu çıkmazı kış ayına kadar sürdürebilirse, Avrupa’daki dengelerin ciddi oranda değişeceği bir ortamla karşı karşıya kalınabilir.