Mert İnan – 20 yıl boyunca Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale savaş sahasında yapılan kapsamlı araştırmalar sonucunda Çanakkale muharebelerinin stratejik, operasyonel ve taktik planlamalarının nasıl uygulandığına yönelik “Çanakkale Muharebeleri” başlıklı çalışma yayınlandı. Tarihçi Melike Bayrak Özçelik ile emekli subay ve araştırmacı-yazar Şahin Aldoğan tarafından hazırlanan eserde harp tarihi açısından her çarpışma saha özellikleri üzerinden özetlenirken, Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere muharebelere katılmış kahramanların kişisel anlatımlarına da yer veriliyor.
Yanlış yönlendirildi
Muharebelere dair harita ve krokilerin renkli ve istediği ölçüde büyütebileceği karekod uygulaması da sayfalarda yer alırken, kapsamlı kitapta ilk kez 57. Alay’ın yürüyüş yolu ile Mustafa Kemal Paşa’nın bir subay tarafından nasıl yanlış istikamete yönlendirildiği de belgelerle anlatılıyor.
Tarihçi Melike Bayrak Özçelik, çalışmanın önemi hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Harp tarihi açısından Çanakkale konusunda yazılmış kitapların, harp tarihçilerimiz tarafından yapılan tercümeler, eski harfli Türkçe ile yazılan, günümüz Türkçesine aktarılamayan veya günümüzde piyasada bulunmayan eserlere de bu çalışmada yer verdik. Bir harp, yaşandığı muharebe alanı bilinmeden etüt edilemez, anlaşılamaz ve anlatılamaz. Muharebe arazisinin topografyasını yıllarca bizzat yerinde incelediğimiz için, Çanakkale muharebelerine ilişkin belgeleri, muharebe alanını görerek, harp tarihi prensiplerine göre ve objektif olarak değerlendirebildik.”
Emekli subay, araştırmacı-yazar Şahin Aldoğan ise kaynak olarak birinci elden kaynakları, resmi tarih sınıfına giren yayınları kullandıklarını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“Bizzat muharebelere katılanların anlatımı olarak yazılan raporlardan faydalandık. Yayınlanmış veya yayınlanmamış ceridelerden, emirlerden, raporlardan, muharebe tahrirlerinden ve harp tarihçilerinin yazdığı veya naklettiği eserlerden yararlandık. Çanakkale muharebelerini askeri tarih açısından değerlendirirken muharebe arazisini biliyor olmanın avantajını kullandık. 25 Nisan kara muharebeleri öncesinde savunma yerleşimimiz çok hatalıydı. 5. Ordu’nun Çanakkale Boğazı’ndaki kıyı savunma sistemi yanlış konuşlanmıştı. Çıkartma yapan düşman hedefi Kilitbahir platosu olarak çok iyi belirlemişti.
Kilitbahir’e hakim olduğu an donanmalara engel teşkil eden mayınları, karadaki istihkam tabyalarını imha etme şansları vardı. Ne yazık ki Liman Von Sanders ve kurmay kadrosu birincil hedef olarak Kilitbahir’in değil, Kumkale-Bolayır olacağını hesaplamışlar ve savunma sistemini de ona göre kurmuşlardı. Aslında çok büyük bir hata olarak ordu gücünü merkezde değil ağırlıklı olarak kanatlarda kurmuşlardı. Dolayısıyla daha en başta yığınakta hata yapılmıştı. Hatta 25 Nisan ordunun ihtiyat tümeni olan Mustafa Kemal Paşa’nın 19. Tümeni’ni Anadolu yakasına çekmek istemişlerdi. Ancak Mustafa Kemal Paşa’nın öngörüsü, itirazları kararlı tavrı ve ihtiyat birlik komutanı olarak kritik anlarda müdahaleleri ile savaşın kaderi değişti. 25 Nisan günü Kilitbahir platosu ele geçirilse Türkiye’nin kilidi açılabilirdi. Atamızın gerek 25 Nisan, gerekse Anafartalar’daki mücadelesi ile boğazın kilidi açılmadı.”