İmamoğlu’dan ‘Deprem Koordinasyon Kurulu’ çağrısı: Bu işin siyaseti yok

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştirakleri KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar AŞ, “Tek Yapı Dönüştürme Projesi”ni hayata geçiriyor. Kadıköy’de bulunan Kozyatağı Mahallesi’ndeki Özden Apartmanı’nda yaşayan mülk sahiplerinin yeni evlerinin temeli, “150 Günde 150 Proje” programı kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından atıldı.

İmamoğlu, temel atma töreni öncesinde yaptığı konuşmada, İstanbul’a kentsel dönüşümde bir zihniyet değişimi yaşattıklarını belirterek, “Aldığımız gerçek veriler üzerinden arkadaşlarıma ilk söylediğim şu. Mahalle aralarına gireceksiniz, binaların değişimi noktasında siz, bir güven zemini oluşturacaksınız ve bu güven zemini doğrultusunda da yüklenicilerle, müteahhitlerle iş birliği yapıp, kâr amacı gütmeden, insanlarımızın evlerinin dönüşümüne destek olacaksınız. Bu, bir seferberliktir. Bu, memleketimiz için bir beka sorunudur. Gerçek beka sorunu budur İstanbul’un.” dedi.

Önceliklerinin can güvenliğini sağlamak olduğuna da vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Rant yaratmadan, rant dağıtmadan bu binaların dönüşümüne imza atmamız şarttır. KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar AŞ bu süreçte birlikte hareket ettik. Rant diye bakmadan, Özden Apartmanı’nın malikleriyle beraber oturduk, konuştuk. Arkadaşlarım, burada bu süreci sonuca bağladılar. Fazla değil, 7- 8 ay sonra bu vatandaşlarımız depreme dayanıklı, pırıl pırıl yuvalarında rahat bir uyku uyuyacaklar. Bunun huzuru parayla satın alınmaz. Kentsel dönüşüm meselesine, can güvenliği meselesi değil de zenginleşme meselesi diye bakan her kim var ise hayatında kendisine daha büyük bir zarar vereceği iş yapmıyor demektir. Bu sektörün içerisinde bir insanım. Bu masaların içerisinde yaklaşık 30 yıldır varım ve ne yazık ki bunun çok örneklerini yaşadık. Yapmayın, yaptırmayın. Bu anlamda bütün vatandaşlarıma çağrımız odur ki KİPTAŞ’ın sınırı yok, limiti yok. Bizim sağlam, teminatını da aldığımız yüklenicilerle, müteahhitlerle iş yapmaya kapımız açıktır.

“Vatandaşlarımızın yüzde 35’i bizi binalarına sokmadı”

300 tane istiyorum. Yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Bir sene içinde buna ulaşabiliriz ve yapmalıyız. Bu, gerçekten en büyük madalyamız olur. Yarın, öbür gün ‘Biz bu şehirde çürük binalarda yaşıyorken, bir, bir buçuk sene içerisinde 10 bin, 15 bin aileyi sapasağlam evlerine, mahalle işlerinde kavuşturduk’ meselesi, bizde muazzam bir huzur yaratır. Ben, bu madalyayı milletimle beraber kazanmak istiyorum. Bu bağlamda benim yol arkadaşlarım, büyük bir seferberlikle bu süreci çalışacaklar. Özellikle 99 yılı öncesinde yapılmış bütün binaların, bu riski gözetip mutlaka binalarını kontrol etmelerini ya da ettirmelerini istiyoruz. Yüzde 35- 40’a yakın insan, bizi binalarını kontrol ettirmeye sokmadılar. Vatandaşımız bununla yüzleşmek istemiyor. Bundan daha büyük mühim bir mesele yok. Elbette burada 25- 30 sene öncesinin mahkemesini kurmuyoruz ama bununla yüzleşip çözmekle yükümlüyüz. Bir hata yapmış olabiliriz, bir eksik yapmış olabiliriz milletçe. Bunu çözmek zorundayız. O bakımdan bu duyarlılığa, bu katılımcılığa vatandaşlarımızı bekliyoruz. Depreme dayanıklı, yeni ve nitelikli binaların temelini atmak istiyoruz ve bu işin partisi yok. Bu işin siyaseti yok. Bu işin A, B, C partisine ait ilçe belediye başkanı diye bir kavram yok. Biz, hepsiyle en güçlü kol kola girmeye hazırız.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile de ortak hareket etmeye hazır olduklarına dikkat çeken İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hiçbir gün, bakanlıkla bu mevzularda siyasetin A’sını bile gündeme getirmedik. Her konuda masaya en özgün, en özgür şekilde oturmaya gayret ettik. Sağ olsun, büyük oranda bakanlık da bizimle ilişkilerinde bunu gözetti. Teşekkür ediyorum buradan. Sadece şu konuda sitemim var. Deprem meselesinin, siyaseti ve siyasi propagandası olmaz üzerinden, gelin İstanbul’da bütünlükçü bir yapıyla, bir ‘Deprem Koordinasyon Kurulu’ anlayışıyla kararların hızlı alındığı aynen AFAD gibi, afetin bir bütüncül mesele ile ele alınıp İstanbul özelinde nasıl yönetim hedefleniyorsa, afet öncesi en büyük mesele olan İstanbul’un yenilenme meselesinin de bu kapsamda bir çatı altında olduğunu düşünün. Bazı sivil toplum kuruluşları orada, meslek odaları orada, ilçe belediye temsilcileri orada, büyükşehir belediyesi orada, valilik orada, Şehircilik Bakanlığı orada. Hep beraber düşünüyoruz, hep beraber hareket ediyoruz. Yetmedi, müteahhitler orada. Yetmedi, inşaat, malzeme üreten sektörün temsilcileri orada. Yetmedi, bankalar orada. Yetmedi, sigorta kuruluşları orada.

Beraber ayağa kalkmanın ve bu işi bütüncül çözmenin gerçekten anahtarının orada olduğunu düşünüyorum. ‘Efendim şu konu var, şu mevzuat var.’ Onlarca mevzuat, onlarca yönetmelik üzerinden bu meseleyi hızlandırmış bir biçimde çözemeyiz. O bakımdan ben bu çağrımı yeniliyorum, yineliyorum. Yani yarın seçim olsa, aynı çağrıyı yaparım. Çünkü bunun seçimi yok, partisi yok. Çünkü depremin saati yok, dakikası yok, saniyesi yok. Şurada konuşuyorken bile deprem yaşayabiliriz. Bunu çığlıkla anlatmak zorundayız.”

Kurt: Talebin yüzde 66’sı tek yapılardan

Yaklaşık bir yıl önce “İstanbul Yenileniyor” sloganıyla yola çıktıklarını belirten KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da “İstanbul’da 99 öncesi yapılmış, mülkiyet ve plan problemi olmayan tüm yapıları maliyetine yenilemeyi taahhüt ettik. Bu süreci, çok şeffaf ve katılımcı bir şekilde yönettik. Bugüne kadar İstanbul’daki 964 mahallenin 624’ünden başvuru aldık. Bugüne kadar aldığımız başvuru, bağımsız birim bazında 149 bin 597, burada yaşayan vatandaşlarımızın sayısıysa 547 bin 472’dir. 39 ilçemizin tamamından başvuru aldık ve şu anda, aktif olarak 6 bin 730 farklı noktada süreç yönetiyoruz. Bu başvuruların yaklaşık yüzde 66’sı tek yapılardan gelmektedir” bilgilerini paylaştı. Yaşanan ekonomik krizden kaynaklı maliyet artışlarından kendilerinin de olumsuz anlamda etkilendiğini vurgulayan Kurt, “Maliyet artışları durdurulmadığı sürece Türkiye’de ne kadar konut üretirsek üretelim, maalesef barınma krizinin önüne geçemeyiz.” dedi.

“Bizim ölçeğimizdeki hiçbir şirket tek yapıların dönüşümünü dert etmiyor”

KİPTAŞ’ın bugün, Türkiye’nin en büyük 11. inşaat şirketi olduğunu da aktaran Kurt, şöyle konuştu:

“Bizim ölçeğimizde hiçbir şirket, mahalle arasına girip, tek yapıların dönüşümünü bu kadar dert etmiyor. Az önce filmde de gördük. Olası deprem olsaydı, belki biz bugün, enkaz altından buradaki hak sahiplerini çıkarıyor olacaktık. Çünkü bir kepçe darbesiyle yıkılan bir yapıdan bahsediyoruz ve maalesef bu bölgede, bundan onlarcası var. Aslında amacımız, Türkiye’nin değişebileceğini göstermek ve ‘İstanbul Yenileniyor’ sistemini tüm Türkiye’de bir model olarak uygulanmasını sağlayarak tüm riskli yapıların dönüşebileceğini ispatlamaktı. Her zaman söylediğimiz gibi temel atmak önemlidir ama asıl riskli yapıları olası bir depremden önce tahliye edip can güvenliğini sağlamak önemli. İstanbul’daki vatandaşlarımıza, ‘Gelin uzlaşın, maliyetine yapıları yenileyelim.’ diyoruz.”

“Kadıköylüler, canlarıyla malları arasında bir seçim yapmak zorunda kaldılar”

İstanbul’daki son yerel seçimlerden sonra bir zihniyet değişimi yaşandığını dile getiren Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da törende yaptığı konuşmada, “Vatandaşı temel alan anlayış bu zihniyet değişikliğinin en büyük göstergelerinden birisi, eskiden, ‘Ben yaptım, oldu’ zihniyetiyle yapılan projelerin bugün İstanbul’a getirdiği maliyeti, yaşam zorluklarını, bir sorunu çözmek yerine, bir sorun koyan anlayıştan vatandaşı temel alan, vatandaşı önemseyen, komşularımızı önemseyen bir anlayışa dönüşen cümleyi burada bulabilirsiniz” dedi. Kadıköy’ün, İstanbul’un Kuzey Anadolu Fay Hattı’na en yakın ilçelerden birisi olduğunu hatırlatan Odabaşı, “Bu durum, son birkaç yılda bir yandan depreme dayanıklı olmayan yapıları dönüştürmeye talep artarken diğer yandan da sunulan sınırlı arz sebebiyle, konut ve kira fiyatlarının da oldukça yükselmesine neden oldu. Yine bu süreçte piyasanın, sektörün insafına terk edilen İstanbullular, Kadıköylüler, canlarıyla malları arasında bir seçim yapmak zorunda kaldılar.” diye konuştu.

“25 yıllık bir zihniyet yıkıldı”

Kadıköy sınırları içinde “Fikirtepe faciası” yaşandığına da vurgu yapan Odabaşı, şöyle konuştu:

“Fikirtepe bölgesinde, bakanlığın yapmış olduğu, ‘En iyisini ben yaparım, en iyisini ben bilirim’ anlayışının bugün getirdiği nokta, Fikirtepe’de acı olarak yaşanıyor. Bugün bu projeyle, bunların tam tersi bir anlayışla Kadıköy’de sadece bir bina yenilenmiyor. Bahsettiğim zihniyet yıkılıyor, yerine komşularıyla, vatandaşıyla, arsa sahibiyle paydaş olan, onlarla beraber iş üreten bir anlayış, belki burada yeniden inşa ediliyor. Onun için, burayı bir binanın yıkılması ve bir binanın yenilenmesi olarak düşünmeyin. Burada 25 yıllık bir zihniyet yıkıldı; halkı önemseyen, komşusunu önemseyen yeni bir anlayışın temelini ve inşaatını yapıyoruz.”

Konuşmaların ardından İmamoğlu, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Ali Kurt, Şerdil Dara Odabaşı ve kat malikleri, yeni Özden Apartmanı için ilk harcı dökecek butonlara birlikte bastı. Apartmanın en küçük sakinlerinden 4 yaşındaki İdil Öztürk de İmamoğlu ile butona bastı. (ANKA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir