2022-2023 eğitim, öğretim yılının başladığı bugünlerde aileler, öncelikli olarak öğrenci olan çocuklarının defter, kitap, çanta gibi eksiklerini karşılamaya çalışıyor.
Ancak geçen yıl kendini göstermeye başlayan bir sorun bu yıl daha da ağır hissedilecek gibi görünüyor.
O da öğrencilerin artan beslenme giderleri. Maliyetlerin yükselmesi çocukları okuyan dar ve orta gelirli ailelerinin bütçesini daha da zorlayacak.
Buna dair ilk bilgiler gelmeye başladı.
BESLENME ÇANTALARININ FOTOĞRAFLARINI PAYLAŞTILAR
Dün Ekmek ve Gül dergisi, Twitter hesabından Ümraniye’den bazı öğrencilerin beslenme çantalarından çıkan yiyeceklerin fotoğraflarını paylaştı.
Fotoğraflarda neredeyse sabahtan akşama kadar okulda kalan öğrencilerin beslenmelerinin yetersiz ve tek düze olduğu görüldü.
OKUL KANTİNLERİNDE YÜZDE 100’E VARAN ARTIŞLAR
Kocaeli Bakkallar, Büfeciler ve Tekel Bayileri Esnaf Odası da yeni dönemde uygulanacak kantin fiyatlarını açıkladı. Fiyatlara bakılınca okul kantinlerinde de yüzde 100 oranında artış olduğu net.
En basitinden bir sandviç tost 15, 0,5 litre su 3, küçük ayran 5, büyük ayran 7, kutu süt 7 ve gözleme 20 liradan satılıyor.
Bu fiyatlar dışarıya oranla uygun gibi görülse de bunların çocuklar tarafından ailelerince verilen harçlıklarla alınacağını unutmamak lazım.
Dolayısıyla etütle birlikte sabah 09.00’dan neredeyse akşam 17.00’ye kadar okulda kalan bir çocuk, bir tost ile bir küçük ayran bile alsa gün içerisinde en az 20 lira harcaması gerekecek.
Bu da ayda 400 lira eder. Su parası da düşünülünce ilkokula başlayan bir çocuğun bile cebine ayda 500 lira harçlık koymak gerekebilir.
“OKUL KANTİNLERİ TBMM LOKANTASINA BAĞLANSIN”
Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’in haberine göre, Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, okul kantinlerinde kimi üründe yüzde 88, kimi üründe yüzde 103 oranında artış yaşandığını söyledi.
Geçen yıl bir öğrencinin bir simit ve küçük ayranı 4,5 liraya alabildiğini ancak bu yıl aynı ürünlere en az 8,5 liraya vermek zorunda kaldığını hatırlatan Özbay, “Kantinlerde yüzde 100 oranında artış var. Bir çocuk en basitinden bir tost ve ayranı bile 15 liradan alabiliyor. TBMM’de ise kuşbaşılı pide 15 liradan satılıyor. Bu nedenle okul kantinlerinin meclisin lokantasına bağlanmasını istiyoruz” dedi.
“FİYATLARDAKİ ARTIŞ ÇOCUKLARIN BESLENMELERİNİN DAHA SAĞLIKSIZ OLACAĞINI GÖSTERİYOR”
Eğitimin sadece ders anlatmak olmadığını kaydeden Özbay, “Beslenme en temel haktır. Üstelik hem beslenme hem de ulaşım da eğitimin parçasıdır. Fiyatlardaki artış çocukların beslenmelerinin daha sağlıksız olacağını gösteriyor. Devlet eğitim kapsamında çocuğun beslenme ve ulaşım hakkını da düşünmek zorundadır. Bu şartlarda ailesinin parası olan çocuk daha iyi beslenirken, durumu kötü olan çocuk gerekli gıdaları alamayacak. Bir de yanındaki çocuğun yediklerine baktığında onun psikolojik ağırlığını yaşayacak” diye konuştu.
“MİKTAR VE ÇEŞİTTE AZALMA VAR”
Eğitim İş Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Doğan Dağdelen, aynı zamanda kamuda okul öncesi öğretmeni olarak görev yapıyor.
Dağdelen de Independent Türkçe’nin sorularını cevapladı. Dağdelen’e göre de beslenme çantasında miktar ve çeşit olarak bir azalma var. Ayrıca önceki yıllara göre taze ekmeğin yerini bayatlamaya başlamış ekmek, ev yapımı köy ekmeği, krem peynir ve kaşar peynir yerini ise beyaz peynir veya ev yapımı köy peyniri veya çökelek diye tabir edilen peynir türüne bırakmış durumda.
Dağdelen, pahalılığın çocukların beslenme çantasını nasıl etkilediğini şu sözlerle dile getirdi:
“Daha önce öğretmen porsiyon belirlerken kibrit kutusu kadar da yazsa fazla konulup durumu iyi olmayanlar varsa paylaşırlar denilirdi. Şimdi herkes öğretmenin yazdığı kadarını koymaya çalışıyor. Çikolatalı ekmek, patates kızartma listeyi terk etti. Önceki yıllarda simit, poğaça, kurabiye, kutu meyve suyu, kutu süt, muz, kivi, çilek tercih edilirdi. Şimdilerde rastlamak mümkün değil. Ara öğün için evde yapılmış poğaça, kek, süt, su, elma tercih edilirken öğle yemeği için öğrencilerin neredeyse tamamı veli tarafından evine götürülüyor.”
“BESLENMEDE TEK ÇEŞİDE DÖNÜLDÜ”
Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Murat Durmuş da Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı bir köy ilkokulunda öğretmen olarak çalışıyor.
Ailelerin geçen yıllarda beslenme çantalarına ev yapımı poğaçalar, börekler ya da kekler koyduğunu söyleyen Durmuş, “Geçen yılın ortalarından beri beslenme çantalarına daha tek çeşit yiyecek konulduğunu görüyoruz. Meyve suyu, çerez ya da yaş meyve daha az görünür oldu. Yani dengeli beslenme sorunu de yaşanıyor. 0.5’lik bir pet şişenin fiyatı 3,5-4 lira. Bir çocuk okuldayken en az iki pet şişe suya ihtiyaç duyar ama bulunduğum yerde çocukların bunu alacak imkanı yok. O nedenle suluklarını musluktan dolduruyorlar” ifadelerini kullandı.
“15 LİRA OLAN FİYAT GÜNLÜK 45 LİRA OLUNCA ÇOCUĞUMU OKULDA YEMEĞE YAZDIRMADIM”
Durmuş, sadece bir öğretmen değil aynı zamanda bir öğrenci velisi. 8. sınıfta okuyan bir çocuğu bulunuyor.
2021 yılının başında çocuğu için okulda verilen yemeğe günlük 15 lira ödediklerini kaydeden Durmuş, “Bu yıl yemek günlük 45 lira olmuş. Eşim de öğretmen olmasına karşın maliyeti düşünerek bu sene çocuğumu yemeğe yazdırmadık. Onun yerine bizler bir şeyler hazırlayarak göndereceğiz” dedi.
“DERİNLEŞEN YOKSULLUK ÇOCUKLARIN BESLENME ÇANTASINDA YOKSUNLUĞA DÖNÜŞTÜ”
Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, öğrencilerin beslenme çantalarının daha sade hale geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Eskiden peynirin yanına domates koyarken artık daha basit şeyler koyuyorlar. Örneğin eskiden çerez ve kuru üzümü enerji versin diye koyarlardı şimdi onlar azaldı. Tabii ki koyan aileler de var ama artık daha az. Yiyeceklerin niteliği düştü. Derinleşen yoksullukla birlikte çocukların beslenme çantalarına konan malzemelerin yoksunluğu doğuyor. Yoksulluk yoksunluğu doğuruyor.”
“40 LİRAYA ÇIKAN YEMEK FİYATI AİLELERİ TEREDDÜDE DÜŞÜRDÜ”
İstanbul Kartal’da bir ortaokulda sınıf annesi olan ancak fotoğrafının yayınlanmasını istemeyen Yıllar Akıncı da geçen yıl 25 liraya verilen okul yemeğinin bu yıl 40 liraya çıkmasıyla birçok velinin bunu karşılama konusunda tereddüde düştüğünü belirtti.
Akıncı şunları ifade etti:
“Beslenme çantasına konulan yiyeceklerde de artık daha seçici olmaya başladı aileler. Eskiden ceviz içi, fındık gibi çerezler eklenirken artık onlar daha az konulmaya başlanacak.”