Research and Markets tarafından yayınlanan Glutensiz Unlu Mamuller Pazarı Küresel Endüstri Büyüme Eğilimleri ve Pazar Tahmini 2021 – 2026 Raporu’na göre sektörün 2026 yılına kadar yıllık 11,9’luk büyümeyle 5 milyar dolarlık hacmi aşması bekleniyor. Ürünlerin hızlı servis veren restoran menülerine giderek daha fazla dahil edilmesi, glutensiz unlu mamuller sektörünün daha geniş pazarlara yayılacağına işaret ediyor. Raporda glutensiz bisküvi, kraker ve kurabiye gibi kuru ve hazır ürünlerinse pazardaki diğer ürünlere kıyasla daha hızlı tüketildiği dikkat çekiliyor.
Söz konusunu tablonun Türkiye’de de benzer şekilde seyrettiğini belirten Schär Türkiye Genel Müdürü Özgür Erdoğan, “Glutensiz beslenmeyi gerektiren hastalıklar arasında Çölyak Hastalığı, İrritabl Bağırsak Sendromu, Buğday Alerjisi, Dermatitis Herpetiformis ve Çölyak olmayan Gluten Hassasiyeti bulunuyor. Dünya çapında gluten intoleransı ve çölyak hastalığının artan yaygınlığına ek olarak glutensiz beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmiş bireylerin sayısı da glutensiz ürünlere talep yaratan önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum ürün çeşitliliğini artırırken birtakım riskleri de beraberinde getiriyor” dedi.
Çapraz bulaş riski ilk sırada
Çapraz bulaşın özellikle glutensiz beslenmesi gereken kişiler için hayati önem taşıdığını söyleyen Uzm.Dyt.İrem Erdem “Çapraz bulaş (kontaminasyon), besinlerin tarladan sofraya tüm aşamalarında herhangi bir üründen mikroorganizmaların bulaşması şeklinde tanımlanıyor. Çapraz bulaşma bir üründen besine mikroorganizma geçişi olabileceği gibi, besinden besine mikroorganizma veya alerjen bulaşması şeklinde de olabiliyor. Özellikle toplu beslenme hizmeti veren kafe, restoran veya yemekhaneler gibi yerlerde çapraz bulaşmayı önlemek adına herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Yetersiz sanitasyon işlemleri, paylaşılan ekipmanların aynı ürünlerde kullanılması, personel bilgisinin ve mutfak araç gereçlerinin yetersiz olması gibi durumlar çapraz bulaşmaya sebep olabiliyor. Ev dışında glutensiz diyet uygulamak isteyen bireyler genel olarak bu tip problemlerle karşı karşıya kalabiliyor” diye konuştu.
‘’Eser miktarda gluten içerebilir’’ ibaresine dikkat
Uzm.Dyt.İrem Erdem, paketli ürünlerde de riskin hemen hemen aynı olduğuna dikkat çekerek “Gluten içermeyen bir maddeden yapılmış olmasına rağmen, ürün gluten içeren gıda üretim bantlarıyla aynı ortamda üretildiğinde glutene maruz kalabiliyor. Bu nedenle bu tip ürünlerde içindekiler kısmında buğday, arpa ve çavdar yazmazken son kısmında ‘’eser miktarda gluten içerebilir’’ ibaresi yazılması önemli. Çapraz bulaşma riskini sıfıra indirmek ve bu maruzatı önlemek için ‘’gluten içermez’’ ibaresi olan ürünlerin farklı ortamlarda üretilmesi şart” uyarısında bulundu.
“Glutensiz demek lezzetsiz demek değil”
Uzm.Dyt.İrem Erdem, Schärolarak glutensiz ürünlere dair önyargıları yıkmayı başardıklarını belirtti: “Söz konusu glutensiz ürünler olduğunda tüketicileri en çok düşündüren noktalardan biri, lezzet açısından beklentilerinin ne ölçüde karşılanacağı. Ancak glutensiz demek lezzetsiz demek değil. Schar olarak her öğünün sadece dengeli ve besleyici maddeleri içermesinin ötesinde iyi bir yemek deneyimi, duyular için lezzet şöleni olmasını önemsiyoruz. Bu kapsamda konvansiyonel ürünlerden ayrılmayacak tatlı-tuzlu atıştırmalıklar, yumuşak, kabarık, lezzeti öne çıkan ekmekler üretiyoruz. Yüksek teknolojimizle ekmeklerimizi koruyucu olmadan raf ömrünü uzatıyoruz. Özellikle aile ortamlarında çölyaklı bireylerin kendilerine uygun beslenmeyi keyif alarak sürdürmelerini sağlıyoruz. Ürünlerimiz kg başına 5 ppm’den az gluten içeriyor. Böylece günde 2 kg’a kadar tüketim ihtiyaçlarının ürünlerimizle karşılanmasını ve 10 ppm’le glutensiz, sıkı ama keyifli diyetler uygulanabilmesini sağlıyoruz. Çölyaklı bireylerin diğer gıda intoleranslarını da gözardı etmiyor, ürün portföyümüze laktoz, buğday içermez iddialarımızı ekliyoruz. Kaliteli ham madde, tam taneli tahıl kullanımı ürünlerimizi lif açısından zenginleştiriyoruz.”
“Avrupa’da lider konumundayız”
Dünyanın önde gelen uluslararası gıda güvenliği standardı BRC (British Retail Consortium) belgesinin tüm gereksinimlerini göz önüne bulundurarak üretim sırasında çapraz bulaş riskine karşı katı bir alerjen kontrol sistemi uyguladıklarına da değinen Schär Türkiye Genel Müdürü Özgür Erdoğan, “Schär olarak dünyada 7 farklı lokasyonda, 11 ülkede, 40 yılı aşkın süredir yaklaşık 120 çeşit ürünle özel beslenme gereksinimi olan insanlar için çözümler üretiyor ve Türkiye’de 2019 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. Herhangi bir yapay tat, aroma, renklendirici veya koruyucu madde kullanmıyor, ürünlerinin tarladan sofraya tedarik zincirinin her adımını dikkatli bir şekilde kontrol ediyoruz. Ürünlerimizin bulunabilirlğini de ayrıca önemsiyor, bireylerin her ortamda porsiyonluk paketlerimizle beslenmesini destekliyoruz. Ürünleri, hammaddeleri ve üretim zincirinin tamamı 100 glutensiz bir marka olarak Avrupa pazarında da lider konumdayız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı