Birgün muharriri Timur Soykan, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüntüsüyle tekrar gündeme gelen “Türkiye’nin uyuşturucu trafiğindeki rolü”nü ele aldığı yazısında, Balkan mafyasının yakalanmadan korkmadan İstanbul’da dolaştığını, örgütlendiğini, iç hesaplaşmaları sonucu cinayetler işlediğini aktardı.
“Türkiye’nin Balkan, Kafkas mafyasının art bahçesine ve dünyanın mafya üssüne dönüştüğü gerçeği artık gizlenemiyor” diye yazan Soykan, Balkan mafyasının son yıllardaki hareketliliğini “Kokain rotasını onlar mı çizdi” başlıklı yazısında anlattı. Soykan’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Uyuşturucu ve kara para kanalizasyonu her gün diğer bir noktasından patlıyor. Son iki aydır Balkan mafyasının İstanbul’daki aktörleri ve cinayetleriyle yüzleşiyoruz. Son olarak; Avrupa’da aranan en büyük uyuşturucu baronlarından Sırp Zeljko Bojanic (56) İstanbul Sarıyer’deki lüks sitede yakalandı. Bojanic’in Europol (Avrupa Polisi) tarafından Kırmızı Bülten ile aranırken 2014’ten beri, yani 8 yıldır İstanbul’da yaşadığı sav ediliyor.
Zeljko Bojanic, Europol’ün en çok arananlar listesinde yer alıyor.
(…)
‘DEVLETLER KORKAR’
Vukotiç, 2018’de Antalya’da geçersiz bir kimlikle yakalandı. Sedat Peker’in ifşalarından sonra TRT özel yayınına çıkan Süleyman Soylu, Vukotiç’i yakalamakla övünüp şöyle demişti:
‘Balkanlarda Skaljari dediğiniz vakit bir numaradır. Hata örgütü, herkes korkar. Devletler korkar. Geldi, arkadaşlarımız paketledi.’
Ancak Vukotiç’in kısa mühlet sonra tekrar Türkiye’ye döndüğünü kimse bilmiyordu. Sırbistan ve Karadağ’da yalnızca 15 ay tutuklu kaldıktan sonra firar etmişti. 8 Eylül 2022 günü Vukotiç, İstanbul Ataköy’deki konutundan sevgilisi, oğlu ve sürücüsüyle çıkmıştı. Şiddetli Center’a gitmek için Mecidiyeköy’de trafikte beklerken arabaya bir motosiklet yaklaştı ve gerideki tetikçi Vukotiç’e kurşun yağdırdı.
İşin enteresan yanı; cinayeti azmettiren Kavac Çetesi’nin başkanları Türkiye’yi terk etmemişti. Herhalde yakalanmayacaklarından çok emindiler. Polisin çok başarılı operasyonuyla tetikçiler, takip grubu ve Kavac Çetesi önderi Radoje Zivkovic ile Zdravko Perunovic yakalandı.
Kavac Çetesi’nin başkanı Radoje Zivkovic ile Zdravko Perunovic cinayetten sonra yakalandı. Yakalandıkları konutta çok sayıda geçersiz kimlik ve pasaport ele geçirildi.
TÜRK MAFYASIYLA İŞBİRLİĞİ
Bu cinayet, Sırp cürüm örgütüyle Türkiye’deki mafya kümelerinin işbirliğini de ortaya koydu. Polisin tespitlerine nazaran; Vukotiç öldürüldüğünde arabanın bagajı ve altında GPS takip aygıtları vardı. İzmir merkezli Binali Camgöz’ün çetesinden iki kişi, Vukotiç’in arabasını 2-3 dakika geriden takip ediyordu.
Motosikletli tetikçilerin ise İstanbul Beyoğlu merkezli Barış Boyun çetesinin adamları olduğu argüman edildi.
Cinayetten çabucak sonra Vukotiç’in Türk sürücüsünün plakayı söküp bagaja koyduğu ve araçtaki cep telefonlarını attığı tespit edildi. Sanki Vukotiç ile kontaklı kimleri müdafaaya çalışıyordu? Bu sorunun şimdilik cevabı yok.
Skaljari Çetesi’nin başkanı Vukotiç’in sağ kolu Risto Mijanovic, 2020 yılından beri kayıp.
KAYIP ÇETE LİDERİ
Ancak çok daha enteresan gelişmeler kapıdaydı. Bir avukat, Skaljari Çetesi’nin başkanlarından Risto Mijanovic’in Türkiye’de kaçırıldığını ve kayıp olduğunu belirterek İstanbul’da savcılığa başvurmuştu. Risto Mijanovic 2 yıldır kayıptı ve İstanbul’da kaçırılarak öldürüldüğü sav ediliyordu. Risto Mijanovic daha evvel Avrupa’daki mafya kümelerinin şifreli haberleşme sisteminin çözülmesiyle gündeme gelmişti. Bildirilerde Karadağ’daki seçimler öncesinde Sırp kümelere 100 tane kalaşnikof temin ettiğini anlatıyordu.
Vukotiç cinayetinden sonra Risto Mijanovic’i arayan İstanbul polisi, Avrupa’nın en büyük uyuşturucu baronlarından Zeljko Bojanic’in İstanbul Sarıyer’deki Ormanada Sitesi’nde yaşadığını tespit etti. Düzmece kimlik taşıyan ve kendisini ‘Boris’ olarak tanıtan Bojanic yakalandı ve villasının bahçesinde ceset araması yapıldı.
‘BARLARDA GEZİYORDU’
Bazı kaynaklardan öğrendiğime nazaran; Bojanic, Zekeriyaköy ve Sarıyer etrafındaki cümbüş yerleri için tanıdık bir yüzdü. Sık sık barlarda vakit geçiriyor lakin onu herkes Boris ismiyle tanıyordu.
Özetle…
Skaljari mafyası, Kavac mafyası, uyuşturucu baronu Bojanic, Türkiye’de çok rahat hareket ediyor, cinayetler planlıyordu.
Peki, neden Türkiye’ye geldiler?
Birincisi; Sedat Peker ifşalarından sonra gördük ki; devlette büyük bir yozlaşma var. Kabahat örgütleri, bürokrasi ve yargıda rüşvetle bir muhafaza kalkanı yaratabiliyor. İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu tarafından mahpustan kurtarılması da bunun bir örneği. Bunu yabancı cürüm örgütleri de görüyor ve bu bir davete dönüşüyor. Aslında Türkiye’deki mafya kümeleriyle irtibat halindeler ve buradaki kirli iklime sığınabileceklerini öğreniyorlar.
İkincisi; Türkiye’de yaklaşık 10 yıldır süren Varlık Barışı uygulaması kara parayı çekiyor. Parayı getirene kaynağı sorulmuyor, hatta vergi bile alınmıyor. Kabahat örgütleri paralarıyla birlikte geliyor. Üstelik burası kara paradan kolay paraya geçebilecekleri bir sisteme sahip.
4.9 TON KOKAİNDEKİ BALKAN GRUBU
Tam bu noktada can alıcı bir soru doğuyor:
Son yıllarda Türkiye’nin bir kokain rotasına dönüştürülmesinde bu yabancı hata örgütlerinin hissesi var mı? Yani Bojanic, kokain kaçakçılığını Türkiye üzerinden organize etti mi?
Daha evvel tekraren yazdık ve hatırlatalım.
Avrupa Polisi 2016’dan itibaren kabahat örgütlerinin şifreli haberleşme sistemlerini çözdü ve milyarlarca bildirisi arşivledi. Bu iletiler sayesinde hata örgütlerinin şeması ve kokain kaçakçılığı güzergahları çıkarıldı. 2018’den itibaren İspanya, Belçika ve Hollanda’daki limanlarda onlarca ton kokain yakalandı. Büyük ziyana uğrayan uyuşturucu kaçakçıları yeni rota arayışlarına girdi.
Kolombiya’da Türkiye’ye gönderilmek istenirken yakalanan 4.9 ton kokainin gerisindeki gerçekler hala karanlıkta.
Bu yeni rota hakkında birinci ipucu; Kolombiya’da bulundu. Kolombiya Savunma Bakanlığı, Haziran 2020’de Buenaventure Limanı’nda 4.9 ton kokaini Türkiye’ye gönderilmek üzereyken yakaladıklarını açıkladı. Yılda 1 ton kokain yakalanan Türkiye’ye bir seferde 4.9 ton kokainin gönderilmesi yeni rotayı gözler önüne seriyordu. Lakin dev sevkiyatı Türkiye’de kimin teslim alacağına dair bir bilgiye hala sahip değiliz. Kolombiya’da da bu olayla ilgili tek gözaltı yapılmadı.
KOKAİN YAKALAMA REKORLARI
Bu sırada Kocaeli Dilovası’nda yarım ton, Panama’da Türkiye’ye yanlışsız yola çıkan gemide 616 paket kokain ele geçirildi. Haziran 2021’de ise Mersin Limanı’nda açık orta kokain yakalama rekoru kırıldı. Muz dolu iki konteynerde 1.7 ton kokain yakalandı. Lakin soruşturmalar ‘muz sipariş ettiğini lakin konteynerden kokain çıktığını’ savunan şirketlerin sahipleriyle hudutlu kaldı. Hiçbir vakit baronlara gerçek ilerlemedi.
Süleyman Soylu, Sedat Peker’in ifşalarından sonra 4.9 kokainin Kolombiya’da yakalanması hakkında konuştu
Kolombiya’daki 4.9 ton kokainle ilgili sorularımız bir yıl cevapsız kaldı. Sedat Peker’in ifşalarıyla bu mevzuyu gündeme getirmesinden sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu TRT özel yayınında birinci sefer konuştu.
Kolombiya makamlarını bilgi vermediği için eleştiren Süleyman Soylu, bugün büyük mana söz edebilecek cümleler kurdu:
‘Bunlar bize rastgele bir yazılı evrak vermediler. Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, bizler… Fakat VKS’de (Video Konferans Sistemi) bize söyledikleri şu: ‘Bu operasyonu gerçekleştiren Balkan Kümesi.’… Kılıçdaroğlu 2020 tarihinde Balkanlarda kimin olduğuna bakarsa yahut o arkadaşlarını göndersin biz ona gösterelim. FETÖ’cülerin, Amerika’dan desteklenenlerin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin kucaklarına oturanların sözcülüğüne CHP üzere bir partiyi soyundurmasın.’
Yani Süleyman Soylu, Kolombiya’dan gönderilmek istenen 4.9 ton kokainin Balkan Kümesi tarafından organize edildiğine dair bilgi aldıklarını açıkladı. Bu küme Türkiye’de öldürülen ya da yakalananlar olabilir mi? Bu bilgiye rağmen Balkan Grubu’nun Türkiye’deki faaliyetleri ve elemanları nasıl tespit edilmedi? Bu vahim argümana rağmen cinayetler işleyecek kadar nasıl rahat hareket edebildiler? Bu istihbarat bilgisinin İçişleri Bakanı tarafından açıklanmasına rağmen Bojanic Türkiye’yi neden terk etmedi?
Bu sıkıntıların cevapları tahminen de ülkemizi kokain ve mafya bataklığı olmaktan kurtaracak.” (YAZININ TAMAMI)