İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin ardından ‘iktidarın manipülasyonla kazanamadığı seçimi, YSK kararıyla iptal ettirerek kazanmak istediğini’ belirtmesinin ardından ‘YSK üyelerine hakaret’ iddiasıyla dava açılmıştı.
Mütalaada, İmamoğlu’nun “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme şekilde hakaret” suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapis ile cezalandırılması istendi.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1 Haziran saat 11.30’da yapılacak duruşmasında savunmalardan sonra karar çıkması bekleniyor.
“NE KARAR ÇIKACAK BİLMİYORUZ”
Dava öncesi İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu.
İddia makamının ve savcılığın mütalaasının belli olduğunu ve cezalandırma talep ettiğini ifade eden Polat, “YSK kuruluna yönelik müvekkilimin herhangi bir beyanı olmadığını söylüyoruz ve bunun delillerini ortaya koyuyoruz” dedi.
Polat, YSK ile yürütülen yargılamanın temelini olmadığını söyledi. “Son gelişmelerle beraber de tamamen çöktü” diyen Polat şöyle devam etti:
“Biz beraat kararı verilmesi yönünde savunmalarımızı hazırlıyoruz. Beklentimiz hukuka uygun hareket edilmesi yönünde ama ne şekilde karar çıkacak bilemiyoruz.”
“SOYLU’NUN SÖZLERİ DE YARGILAMANIN İÇİNDE YER ALMALI”
Öte yandan bu dava sürerken yaklaşık 3 yıl sonra da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İmamoğlu’nun duruşmadaki savunması nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
İmamoğlu’nun ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçundan cezalandırılması talep edildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Polat, “O da kendisine ‘ahmak’ dendi iddiasıyla şikayetçi. Zaten müvekkilim sözlerinin muhattabının o olduğunu söylüyor. Bu hakaret midir değil midir ayrı mesele. Bunun tartışılacağı bir yer var ise o da ayrı yargılama konusu olmalı. Sayın Soylu’nun da müvekkilime yönelik söylediği ‘Ahmağa sesleniyorum bu millet bunun hesabını sana ödetecek” sözleri de bu soruşturmanın ya da yargılamanın içerisine yer almalı” dedi.
“BU ÜLKEDE HER ŞEY MÜMKÜN”
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu‘na, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” ve “cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından verilen 4 yıl 11 ay 20 günlük hapis cezası Yargıtay tarafından onanmıştı. Hapis cezasının yanı sıra Kaftancıoğlu’na siyasi yasak kararının uygulanmasına karar verilirken Ekrem İmamoğlu hakkında da siyasi yasak uygulanması istenmişti.
İmamoğlu, hakkındaki ‘siyaset yasağı’ iddiasına “Bu ülkede her şey mümkün. Bir Ekrem’e böyle bir şey yapar, bakarsınız milyonlarca Ekrem kendisine sandıkta tokat gibi cevap verir” ifadelerini kullanmıştı.
SİYASİ YASAK GELİR Mİ?
Polat, siyasi yasak iddialarının gerçekleşebilmesi için hapis cezasının kesinleşmesiyle bu yasak yaptırımının uygulanmasını gerektirecek bir sonucun doğabileceğini ifade etti. Savcılığın Kaftancıoğlu’nun aldığı gibi bir ceza talep ettiğini ifade eden Polat, “Hukuken bunun bir dayanağı olmadığını mahkemede de söyledik. Hukuk içerisinde kalınacak ise böyle bir kararı mümkün görmüyorum” dedi.
“BAŞKANLIĞINI BIRAKMASI GEREKİR”
Siyasi yasak gibi bir ceza geldiği taktirde İstinaf ve Yargıtay sürecinin olduğunu hatırlatan Polat, “Bu süreçlerin bitiminde karar kesinleşirse ancak siyasi yasak gündeme gelebilir. Belediye başkanlığı görevi sırasında bu olursa yasa gereği başkanlığını bırakması gerekir” dedi ve şöyle devam etti:
“Yeniden belediye başkanlığına ya da milletvekilliğine aday olması mümkün olmayacaktır. Ta ki yasanın öngördüğü süreler geçinceye kadar.”
İBB AÇIKLAMA YAPTI
Yarınki dava sürecine ilişkin İBB’den de açıklama geldi. Açıklamada davanın hukuki değil siyasi olduğu belirtildi. İmamoğlu’nun siyasi haklardan mahrum etmek olduğu ifade edilirken şöyle denildi:
“Ekrem İmamoğlu kendisine hakaret eden bir siyasiye yine kendi sözleriyle cevap vermiştir. İmamoğlu’nun ne esas olarak ne de biçim olarak YSK üyelerini hedef alması söz konusu değildir. Dolayısıyla söz konusu dava, mesnetsiz bir davadır; hukuki değil, siyasi bir davadır. Bakan Soylu bir kamu görevlisi olan İBB başkanına hakaret ederek süreci başlatmıştır.
Bu davayla 2019 İstanbul seçimlerinde ortaya çıkan sonucu ve seçmen iradesini kabul edemeyenler, konuşmanın özünü değiştirerek siyasi bir dava açılmasını sağlamışlardır. Amaç, hukuku siyasi rakiplerine karşı bir kez daha silah olarak kullanmak ve bu yolla Ekrem İmamoğlu’na engel olmaktır. Kararla İmamoğlu aleyhinde siyasi yasaklılık hükmü oluşturmak ve önümüzdeki seçimlerden elemektir.”