Beşiktaş Lider adayı Hüseyin Yücel, Pazar günü gerçekleştirilecek İnanılmaz Seçimli Genel Şura Toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu.
85 milyon dolarlık sponsorluk muahedesinin ayrıntılarını aktaran Hüseyin Yücel, Sports Digitale’e verdiği röportajda Beşiktaş’ta beklenen ayrılığı açıkladı.
Hüseyin Yücel şu sözleri kullandı:
Kampanya çok düzgün gidiyor. Şu an 5 puan öndeyiz hesaplamalarıma nazaran. Geride başladık. Maalesef Hasan Arat tesiri vardı üzerimde. Lakin, asla kaybedeceğim demedim. Gerideyiz fakat Sergen Hoca’nın Hatayspor maçı için “Göreceğiz bakalım cumartesi ne olacak” demişti. Ben de diyorum artık, göreceğiz bakalım pazar ne olacak.
11 ay boyunca Hasan Arat’ın ikinci başkanlığını yaptım. Süreçlerin ne kadar dışında kaldığımı izah etmeye çalıştım. Artık sandıkta göreceğiz zati. Sayın Serdal Adalı rakibim değil benim, rakibim Sayın Hasan Arat. Hep onunla alakalı sorulara karşılık veriyorum, kimse bana Serdal Adalı’yı sormuyor. Hiç yöneticilik yapmadan aday olmuş olsaydım çarçabuk kazanırdım. Bence o denli bir durumda Serdal Bey aday bile olmazdı.
“BİRBİRLERİNİ BIÇAKLAMA NOKTASINA GELDİLER”
İçeride yaşanan çok önemli Samet Aybaba hengamesi vardı. Birbirlerini bıçaklama noktasına geldiler; lider ile Samet Hoca, Brad Friedel ile Samet Hoca… Samet Hoca da esasen zehir zemberek açıklamalar yaptı. Samet Hoca’nın gerçek söyledikleri var ancak dinamiti Beşiktaş’ın göbeğine fırlattı.
Kendi alanında çok liyakatli, geldiği noktalarda arkadaşlar başarılıdır. Benim asli işim transfer değil. İşi bu olan adamlar var. Liyakatli derken bunu kastettim. Benim işim eğitim kümesi yönetmek. Ben hocaya, sportif yöneticiye “şunu alalım, satalım, 4-4-2 oynat, 3-5-2 oynat” demem. Geçmişte yapanlar vardı. Artık isim vermeyelim.
Ben bir taraf olmaya çalıştım idarede, kendi fikirlerimi aktarıyordum. Karşı çıkıyordum kimi transferlere fakat lider kararıyla yapılıyordu. “Hasan Ağabey dediğim bir kişilik. Farklı fikirlerimiz oldu, bilhassa transfer mevzularında. Transfere başıma nazaran karşı çıkmadım, etrafımdaki insanlara ve scoutlara sordum. Olmaz, yanlış, değerli üzere. En büyük örneği, oyuncu ismi vermek istemiyorum zira oyuncularımız hala, beni ikna etmek için hocayla zoom toplantısına aldılar. İkna olmadım fakat transferi yaptılar.
Bu oyuncuları 35 milyon euro üzere bir sayıya, “Rebic falan hepsi, mümkün değil” dedim. Üstüne para vermeden gönderirsek ne ala. Onur Göçmez vardı. “Para vermeden gönderirsek öpüp başımıza koyalım” dedi.
Türk kulüplerinden son kelamı lider söyler. Ben işi bilene işi teslim edeceğim. Ben ne bilmediğimi çok uygun biliyorum. Yanıma şakşakçı değil, eksik olduğum taraflardaki akil adamları toplayacağım.
85 milyon dolar, 2025/26’dan itibaren başlayacak. 3 yıl boyunca olacak. 3 yılın toplamı 85 milyon dolar. 85’in içerisinde 30 milyon kendi kurumlarının hissesi var; Bahçeşehir Üniversitesi ve Bahçeşehir Koleji. 7 tanesi yönetim kurulu üyelerimizin çalıştığı ve sahip olduğu yerler. Birkaç tane de bağımsız şirket var. Hepsini ayrıntılıca açıklayacağız.
“İMZA NOKTASINA GELDİ”
Musrati’ye teklif geldi. Hatta bugün kontratların yazılmasıyla alakalı karşı tarafa söyledik. Pazar günü seçim var. Pazartesi ve salıya kaldı imza. İmza noktasına geldi. Şunu da söyleyeyim, 10 milyon euro, bonuslarla birlikte. Zarurî satın alma opsiyonlu kiralık gidecek. Düzgün değil, 2 milyon ziyan ettik. Musrati’nin gideceği grup, Suudi Arabistan’da son sıralarda yer alan bir ekip. O kadro kümede kalırsa, satın alma opsiyonu devreye girecek. Kümede kalamazlarsa alıp almama tercih hakları var.
Feyyaz Uçar ile bu öğle bir arada kebap yedik. Profesyonel olarak çalışacak. Kendisiyle toplantı yaptık. Seçimden sonra karar vereceğiz. Altyapı mı olur, Ümraniye mi olur görüşeceğiz.
“HIRSIZ DAMGASI YAPIŞTIRDILAR”
“Hasan Arat paralar nerede” tezahüratına çok üzüldüm. Yolsuzluk, hırsızlık ne şahit oldum ne kokusunu hissettim. Algı çok makûs bir şey. Çocukları, eşleri, kardeşler, anası, babası var. Bir anda adama hırsız damgası yapıştırdılar. Bu türlü bir şey yok. Denetleme Kurulu araştırsın bakalım. Divan Başkanı Tevfik Yamantürk “MASAK’a gidelim” dedi. “Gidelim ağabey, sonuna kadar araştırılsın” dedim. Ortaya bir şey koymadan algı operasyonları ziyan veriyor.
“Hoca çok istiyor, hoca çok istiyor” sözleri vardı. Artık bir yerde dayanamadım, “Allah’ın Hollandalısı bu adamı nerden bulmuş da istiyor” dedim lakin “hoca çok istiyor” denmeye devam edildi, transferler yapıldı.
Arda Turan’ı mantıklı, pragmatist tarafımla düşünürsem isterim. Arda Turan’ı Beşiktaş topluluğu kaldırmaz, kaldıramaz. Benim idaremde gelme ihtimali yok üzere bir şey. İlhan Palut değil. Almanya’da Türk bir teknik adamla görüşmedim.
İki oyuncuyla temas halindeyiz. İkisi de kiralık gelecek. İkisi de şu an Premier Lig’de top koşuyor. Sağ kanat ve orta saha. 6 numara olacak, Musrati’nin yerine.
Sol bek transferi düşünüyoruz. Masuaku’nun menajeriyle konuşacağız, görüşmemiz gerekiyor. Anlamıyorum. Taraftar bana neredeyse “döv” diyecek, o raddeye gelmişler, bir yandan da “Masuaku’yu önümüze sen attın” diyorlar.
Ocak ayında teknik yönetici değişikliği istiyorum lakin yapabilir miyim, emin değilim. Hocanın boşta olması lazım, 6 aylık gelmeyi kabul etmesi lazım. Zira mayısta bir seçim var. Kaideleri kabul ederse bir hoca getirmek istiyorum.