Başkent Londra’daki Gatwick Havalimanı yakınlarındaki Brook House gözaltı merkezindeki 17 sığınmacı, İçişleri Bakanlığından Ruanda’ya gönderilecekleri yönünde aldıkları resmi belgenin detaylarını ve başlattıkları açlık grevini BBC ile paylaştı.
Belgede, sığınmacılara, 14 Haziran’da Ruanda’ya gönderilecekleri ve bu karara itiraz edemeyecekleri ibaresi yer alıyor.
Sadece İngilizce yayımlanan ve 20 sayfadan oluşan belgede, içeriğin sığınmacılara açıklanması için bir tercümanın bulunduğu ancak tercümanın adının defalarca yanlış yazıldığı görülüyor.
Gözaltı merkezinde tutulan sığınmacılar, yetkililerin kameralı telefonları yasakladığını, akıllı telefonlarına el koyduğunu ve kendilerine sadece internet erişimi olmayan telefonlar verdiklerini aktardı.
“Ölmeye hazırım ancak Ruanda’ya gitmeyeceğim”
BBC’ye konuşan sığınmacılardan biri, ülkesi Suriye’de askere çağrıldığını belirterek, ölmeye hazır olduğunu ancak Ruanda’ya da gitmeyeceğini dile getirdi.
Sığınmacı, “Ruanda’ya sınır dışı edileceğimizi ve orada 5 yıllık oturma izni alacağımızı öğrendiğimde kendime vurmaya başladım.” ifadesini kullandı.
Açlık grevine başlayan 17 kişiden biri olan Mısırlı bir sığınmacı da iki kez açlık grevi yapmadan İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşemediğini anlattı.
İngiltere’de ailesi olduğunu söyleyen sığınmacılardan Ali de göçmenlik yetkilileriyle yaptığı son görüşmenin açlık grevini sona erdirmek için olduğunu söyleyerek, “Bana söyledikleri son şey, ‘Ye, böylece uçağa sağlıklı bir şekilde binebilirsin.’ oldu.” ifadesini kullandı.
“Kendilerine zarar vermelerini önlemek için her adımı atıyoruz”
İçişleri Bakanlığından bir sözcü, Brook House gözaltı merkezindeki açlık greviyle ilgili sorulara verdiği yanıtta, şunları kaydetti:
“Göçmen gözaltı merkezlerinde tutulanların sağlığı ve refahı son derece önemli. Kendine zarar vermeyi veya intiharı önlemek için her bir göçmen geri gönderme merkezinde, savunmasız bireyleri tespit ve bireylerin ihtiyaçlarını desteklemek için yardım sağlamaktan sorumlu özel bir sosyal yardım ekibi dahil her adımı atıyoruz.”
Göçmen ve sığınmacılar, 14 Haziran’da Ruanda’ya gönderilmeye başlanacak
İçişleri Bakanı Priti Patel, 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Ruanda’yla yapılan anlaşma kapsamında sınır dışı edileceklere bildirimde bulunulduğunu duyurmuştu.
Süreci geciktirmek için halen girişimlerin olacağını kaydeden Patel, Ruanda ile varılan anlaşmanın insan kaçakçılarının iş modelini kırma stratejilerinin önemli bir parçası olduğunu belirtmişti.
İlk düzensiz göçmen ve mültecilerin 14 Haziran’da gönderilmeye başlanacağını aktaran Patel, “Bugünkü duyuru, bu ortaklığı gerçekleştirmeye yönelik bir başka kritik adım.” ifadesini kullanmıştı.
Tepki çeken plan
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 14 Nisan’da yaptığı açıklamada, 1 Ocak’tan itibaren İngiltere’ye yasa dışı giriş yapan herkesin Ruanda’ya gönderileceğini ve oraya yerleştirileceğini açıklamıştı.
Plana, muhalefetin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri de tepki göstermişti.
Londra merkezli Uluslararası Af Örgütünün İngiltere Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Steve Valdez-Symonds, konuya ilişkin açıklamasında, sığınma işlemleri için insanları başka bir ülkeye göndermenin “sorumsuzluğun doruğu” olduğunu, hükümetin ise şu anda iltica konularında “insanlıktan ve gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu” gösterdiğini belirtmişti.